Klasik tabirle Avrupa Defterini kapadık dedik başlıkta. Gerçi Beşiktaş olarak zaten pek alışık değiliz çiçekler açtığında Avrupa'da olmaya. Ama insan gene de ahh ediyor vah ediyor tüh diyor. Maçın özeline gelirsek te klasik Denizli alışkanlığı oldu. Fenerbahçe maçında rakibin 10 numarasının peşine bir adam tak. O onu bitirsin sen de rakibinle uğraş işte. Ama olmadı işte. Rakibin ayağı top yapan ve top taşıyan birden fazla adamı olunca kaldık işte. Bir de işin kötü durumu Krasiç'e de aman özel dikkat diye adamın peşinde koşturursan 30. dakika civarı itibari ile Krasiç'in orta tarafa geçişi Necid'in kendi sağ kanadına yakınlaşması ve Dzagoev'in bizim defansın arasıa yakınlaşması ile gömüldük hepten kendi sahamıza ve de defans kurgusu komple karıştı. Nitekim gol geldi geliyor derken geldi. Tello pozisyonu için kırk yıllık halamı amcama çevirmek istemem ama ahh işte diyor insan işte. Diğer söylenecek birçok şeyde artık bu noktada olduğu için fazla birşey eklemek istemiyorum. Yalnız
aceto'da yorumlarda "aydın" mahlası ile yazan arkadaşımızın üstüne parmak bastığı gibi CSKA'nın bu sene başına gelen onca şeyden sonra Şampiyonlar Ligi'nde 2. tura geçmesi* helal olsun adamlara dedirtmiştir. Maçla ilgi dikkatimi çeken bir noktada Rüştü'nün ayağı kaydığı pozisyonun devamında kontra yerken sanırım top toplayıcıların attığı ikinci topl oldu. Bilmiyorum bunla ilgili bir ypatırım varmıdır ama yakışmadı bence. Gece ile ilgili eklenecek diğer bir ise sanırım "Our boys did it" olur sanırım.
* Uefa'nın 17 Aralık'ta men ya da puan sıfırlama gibi bir ceza vereceğini düşünmüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder