Karabük ve özelinde Safranbolu denince gezilecek yerler olarak ilk akla gelenler Tarihi Safranbolu Evleri ve Bedesten Çarşısı, Bulak Mencilis Mağarası ve tarihi su kemerleri gelirken lezzet olarak ta başta Safranbolu Lokumu olmak üzere Bağlar Gazozu ve kuyu kebabıdır. Ama lezzet denince akla asıl ilk olarak gelmesi gereken yeniden belirtmek gerekirse yöresel bir lezzet olan kuyu kebabıdır. Kuyu kebabı da denince iyi yapılan bir yerde yenecek ki tadı çıksın keyif alınsın.
İşte bu lezzet duraklarından birisi de Çevrikköprü mevkisinde bulunan Kadı Efendi tesisleri. Safranbolu'da gezinizi tamamladıktan sonra hem yorgunluğunuzu atabileceğiniz hem de karnınızı hem tıka basa hem de büyük bir keyifle duyurabileceğiniz güzel bir mekan. Normalde yaşadığım şehirde yemek mekanlarında temizlik ve yemek kalitesi çok önemli iken (salaş bir mekanda da bayıla bayıla yemek yiyebilirim), özellikle böyle hem yol üstü sayılabilecek hem de şehir dışında olan bir yer için önemli noktalardan birisi de mekanın kendi güzelliği ve rahatlığı. Burası içinde bu durum geçerli. Tesisin önünde yeterince büyüklükte araba parkı var. Arabanızı rahatlıkla park ettikten sonra ilk önce Safranbolu tarzında ki eski görünümlü bir bina dikkatimizi çekiyor. Ama bizim tesise gidiş zamanımız yaz mevsimi olduğundan* konak içini değilde bahçeyi tercih ettik.
Bahçe oldukça geniş ve ferah. Tabii ki de yeşilliği bol ve ağaçlar altında. Sıcak bir yaz gününü geçirmek için güzel bir mekan. Oldukça sıcak geçen yaz mevsimi için kabul edilebilir bir sıcaklık var ve ortamı serinletmek için artık birçok yerde de görülen havaya su spreyleniyor.
Bahçenin geniş ve ferah olması sayesinde yemek için ayrılan kısımın hemen yanında bir bahçe daha var. Burada içinde ördekler bulunan bir havuz var. Bu sayede siparişlerinizi beklerken küçük çocukları ve ördek sevenlerin sıkılmadan vakit geçirebilirler.
Havuzun biraz aşağısında ise gene bahçe sınırları içinde büyüklere yönelik salıncaklar var ve buralarda yemek öncesi veya sonrası çayınızı/kahvenizi burada içebilirsiniz. Bunların biraz ilerisinde de çocuk parkı var ve gönül rahatlığı ile çocuklarınızın eğlenerek vakit geçirebilirler. Fotoğrafın büyük halinde daha net bir şekilde görülebilir.
Gelelim yavaştan yemek kısmına. Siparişimizi verdik. Neler geldiği biraz aşağıda. Siparişimizi beklerken öncelikle tereyağı, bal ve bizim yörede göbü dediğimiz ama birçok yerde bazlama denilen ekmek geliyor. Hepsi ayrı ayrı güzel gözüküyor ve göründüğü kadar da lezzetliler. Göbümüzü yağlayıp ballayıp bir güzel mideye indirtikten sonra yavaştan siparişlerimiz sıra ile gelmeye başlıyor.
Öncelik salatanın. Daha önceki
Lezzet Dünyası yazısında da belirttiğim gibi salata kuru olmayacak yağı yerinde olacak. Malzemesi de iyi olunca salata güzel oluyor işte. Burada da gerek malzemesi gerek yağı gerekse kıvamında katılmış nar ekşisi tam yemelik tam benlik.
Turşular da tam manası ile kütür kütür. Taze ve tadı tuzu yerinde. Acı biberler de sağolsunlar hatırlarını sordurtuyorlar ama acıyla arası fena olmayan benim için iyi bir durum.
Geldik en can alıcı noktaya ve buraya gelme sebebimize. Gerçi en sona da saklanabilirdi ama neyse. Kuyu kebabımız da ortada. Aslında fazla da bir şey demeye gerek. Fotoğrafın kendisi zaten her şeyi anlatıyor. Fotoğrafın büyük haline tıklarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.
Etler yumuşacık ve ağızda dağılıyor resmen. Et kalitesinden çok anlamam gurme de değilim** ama etin tadı da pişme kıvamı da yumuşaklığı da hepsi muntazam. Zaten aldığınız ilk lokma ile kendini hissettiriyor kendini. Bir anda gözünüz dönmesin gene de isterseniz devamını da getirin. Yerken keyfini çıkarın.
Son olarak ta üzümlü pilavımız. Tabii şimdi kuyu kebabından sonra gerek var mıydı diye sorabilirsiniz. Ama etin yanında almanızı tavsiye edebileceğim bir kıvamda pişirilmiş ve tadı da gerçekten güzel. Etle birlikte yemesi ayrı güzel. Bunu es geçmeyin derim ben.
Sonrasında da çayımızı bir güzel yudumluyoruz. Güzel bir yemeğin ardından içilen çayın tadı da ayrı oluyor. Hele ki açık havada ve de böyle bir mekanda. Gerek yemek yediğimiz masa da gerekse bahçe kısmında içilen çayın tadı da artıyor tabii.
Kesinlikle âlâ diyebileceğimiz bir lezzet ve kıvamda her şey. Hizmet mümkün olduğunca hızlı ve görevliler gerçekten ilgili ve hemen isteklerinizi yerine getiriyorlar. Yalnız bana göre eksi not olarak göbü dediğimiz ekmek için para istenmiş olması. Bu her şeyin üzerine az da olsa ekşimsi bir tat katmış oldu bence.
Netice de bu küçük ayrıntı dışında oldukça başarılı bulduğum ve gayette memnun kaldığım bir yemek oldu. Bu yüzden yolunuz Karabük'e veya civarına düşerse mutlaka uğramanızı tavsiye edeceğim bir mekan burası. Ulaşım için Çevrikköprü Mevkii Karabük Kastamonu Yolu 12 km de Karabük'ten giderken sağda.
İletişim ve diğer bilgiler için
Kadı Efendi linkini tıklayabilirsiniz.
* Gecikmiş bir yazıdır bu. Ziyareti Temmuz sonu Ağustos başında yapmıştık.
** Diyebilirsiniz ki madem çok anlamıyorsun niye lezzet dünyası diye yazıyorsun diye, cevabım ise yemek yemek güzeldir ve güzel şeyler paylaştıkça daha da güzel olur :)
Lezzet Dünyası
Çeşnicibaşı
Kadı Efendi Kuyu Kebabı