5 Kasım 2011 Cumartesi

Kurban Bayramınız Kutlu Olsun...

7 Ekim 2011 Cuma

Yeşillikler İçinde Köfte Keyfi - Üstünel Köftecisi

Yeşillikler içinde köfte keyfi tanımını açmak lazım öncelikle. Öncelikle bildiğim kadarı ile Üstünel Köftecisi bu işin öncülerinden. Sonrasında bu içerik tutunca güzel olan mutlaka taklit edilir misali her yerde mantar gibi benzerleri açıldı tabii. Taklitler aslını yaşatır deyimine uygun olarak ta hizmetini aynı kalitede götüren burası oldu tabii. Yeşillikler içindeden kasıt aslında yeşil ortamdan ziyade yapılan yemek sunumu tabii. Kısaca öncelikle sofraya/masaya kısaca ortaya türlü türlü yeşilliklerin servisi ve devamında köftelerin ekmek üzerinde getirilmesi, elle veya ekmek içinde yenilmesi olarak kabaca tanımlayabiliriz. Öncelikle belirtmek isterim ki bu şekilde servis edilmesi ile hem göze hem de hemen sonrasında mideye hitap eden güzel bir sunum.
Burası oldukça kalabalık bir yer. Biz ailecek bir pazar günü akşama doğru gitmiştik. Yer ayırtmamız sayesinde yer bulabildik. Yoksa ayakta sıra beklemek durumunda kalabilirdik. Gidecekseniz aklınızın kıyısında köşesinde bulunsun. Benzer birçok yer karşımıza çıkagelen yeşilliklerin temiz veya taze olmama sorunu burada yok. Hepsi temiz, taze ve tatları da güzel. Yeşilliği de iyi seçiyorlar bu kesin. Burada yalnız sadece parmak köfte bulunuyor. Köfteleri bildiğim kadarı ile kendileri hazırlıyor ve hazır köfte kullandıkları için sıradan lezzetin üstünde bir lezzeti var. İçleri iyi pişmiş ve tadı gayet yerinde. Servis edilirken üzerine serptikleri kimyon tadın yanı sıra görselliği de artıyor. Biz dış tarafta oturmuştuk. Buradaki tabureler biraz ufak oturum alanı olarak. Bu açıdan belki bir rahatsızlık duyanlar olabilir. Bu da aklınızda bulunsun. Yalnızca burada gördüğüm özel bir güzelliği de var. Artık adettendir hemen her yerde yemek sonrası elinizi silmek için ıslak mendil veya kolonyalı mendil verilir. Burada ekstradan Eyüp Sabri Tuncer imzalı her müşteriye ayrı ayrı verdikleri beşli kolonyalı mendil kutusu veriyorlar. Güzel ve hoş bir detay.
Üstünel Köftecisi Kazım Karabekir Caddesi üzerinde sayılır. Ana caddeye yakın. Keçiören'e giderken Aski'yi geçince hemen ikinci sağda.

Lezzet Dünyası

Çeşnicibaşı
Yeşillikler İçinde Köfte Keyfi – Üstünel Köftecisi

13 Eylül 2011 Salı

USB'de Yerim Yok



Hazır yeni bir USB bellek almışken, aslında genelde oldukça bilinen ama gene de bu tip mevzularla ilgisi alakası çok ta olmayanlar için hem bir hatırlatma hem de bir kaynak olması için bir püf noktası diyelim.
Diyelim ki yeni ve büyük kapasiteli bir USB bellek aldınız (ki dediğim gibi ben yeni aldım). Yeni sıfır olduğundan hemen de kullanayım dediniz. Misal arkadaşınızdan da yüksek çözünürlük bir film alayım da izleyeyim dediniz. Ama o da ne? Uçsuz bucaksız ovalar kadar geniş olduğunuz düşündüğünüz USB'ye ilgili dosyayı atmaya kalkıştığınız da "Yeterli Disk Alanı Yok" uyarısı alıyorsunuz. Ama nasıl olur? Bakıyorsunuz sizin ihtiyacınız olandan çok daha fazla boş alanınız var halbuki. Sorun USB'nizin FAT32 dosya sistemini kullanıyor olması. Çünkü FAT32 tek bir dosya için en fazla 4 GB'lık bir büyüklüğü öngörüyor ve izin veriyor. Dolayısıyla da dosyayı kaydedecek yeri alıp atamadığı içinde böyle bir hata dönüyor. Hata mesajının içeriği de kafa karıştırıyor tabii. Çözüm de basit aslında. NTFS'e çevirmek. Yalnız şu noktayı da hatırlatmakta fayda var. DVD oynatıcılarınız NTFS'i görmez.

4 Ağustos 2011 Perşembe

Renk Skalası

Kadınlar ve erkeklerin renkleri ayırma biçimi.


Sağ taraf doğru ve yeterli ama ya :)

Not : Resimi Dünya İşlerinde gördüm.

25 Temmuz 2011 Pazartesi

Ters Hareket

Hafta sonu muhabbet ederken laf arasında "Ters Hareket" lafı geçince aklıma direk bu karikatür gelmişti.

Muhabbetle...

14 Temmuz 2011 Perşembe

Şike Skandalı Üzerine

Bi karışmayan o vardır diye düşünürken....




Kaynak : Bobiler.org

28 Haziran 2011 Salı

Konyalı Hacı Usta'da Pide Keyfi

Konya denince akla gelen ilk şey Büyük İslam Düşünürü Mevlana olsa da, olaya yemek açısından yaklaştığımız da Konya Fırın Kebabı ve Etli Ekmek gelir. Öğlen yemek arasında hem karnımızı doyurmak hem de etli ekmek ve diğer çeşitlerini denemek için Konyalı Hacı Usta'ya gidiyoruz. Konyalı Hacı Usta'nın Ankara'da 5 şubesi var. Biz arkadaşımla beraber Balgat şubesine uğradık.


Başlangıç olarak önümüze ezme, turşu ve salata üçlüsü geliyor. Pidelerimiz gelene kadar idare edeceğiz artık. Turşu hafiften mevsiminin geçtiği havasında duruyor. Ama lezzet olarak güzel. Ezme içinse standart bir ezme lezzeti diyebilirim. Salata için diyebileceklerim ise malzemeler taze ve güzel.

Gelelim asıl geliş konumuza... Biz iki kişi, ortaya birer adet Etli Ekmek, Bıçak Arası ve Börek söyledik. Klasik uzun bir tahta üzerinde servis edildi. Görüntü gerçekten güzel. Bilmeyenler için Etli Ekmek bir nevi kıymalı pide muadili. Bıçak Arası ise kuşbaşı etin bıçaklar ile küçültülerek iyice ufaltıp pide üstüne konulması. Börek ise peynirli pide muadili diyebiliriz. Tabii bunlar en yakın lezzetler açısından yapılan değerlendirmeler. Yoksa börekte ki peynir sıradan bir peynir değil. Biraz daha ekşimsi gibi. Benim sevdiğim bir lezzet oldu. Pidelerin üçünün de hamuru gayet ince ve çıtır çıtır. Yedikten sonra mideye ağırlık yapmıyor. Lezzeti ve tadı gayet yerinde. Malzemeler yeterli ve de gözü de doyurucu.


Son olarak ta tatlı. Tercihimiz künefeden yana idi. Tadımlık ta olsa yemek istedik iki kişi bir parça künefeyi afiyetle götürdük. Künefe güneye ait bir lezzettir, Konya ile ne alakası var diyebilirsiniz. Ama lezzet olarak birçok yerde yediğiniz künefeden kat kat güzel. Ben denedim gayet memnun kaldım. Sizlere de tavsiye ederim.

Konyalı Hacı Usta'ya iletişim için linki kullanabilirsiniz. Ayrıca burada birçok yemek fişinin/kartının geçmesi de ayrı bir avantaj. Güzel bir alternatif. Fiyatları da gayet makul. Afiyet olsun.


Lezzet Dünyası

Çeşnicibaşı
Konyalı Hacı Usta’da Pide Keyfi

22 Haziran 2011 Çarşamba

Yeteeeerrr.....

Geçen sene yıldız futbolcu transferleri ve Allen Iverson'ın gelişi neticesinde sizin başkan çoştu taraftar olarak artık affetmişsinizdir diyenlere, daha çok günahı var affedilmesi gereken derken, günahları daha da arttırma yolunu seçmiş gibi duruyor Yıldırım Demirören ve yönetim kurulu. Geçen sene Türk basketbolunun en adam gibi adamlarında biri ve o zaman ki kaptanımız Haluk Yıldırım, Adem Ören ve alt yapımızdan çıkan Kerem Özkan'a yapılanların aynısı belki de bir fazlası veya biraz farklısı bu sene Bekir Yarangüme, Cüneyt Erden, ve Serhat Çetin üçlüsüne yapılıyor.

Geçen sene yapılmış olan kontratların ne kadar doğru ya da yanlış olduğu ayrı mesele. Ama sen altında imzan olan bir sözleşmenin şartlarını değiştirmiyorlar diye çalışanlarına bu şekilde davranamazsın. Hukuksal olarak Mobbing kapsamına girer mi? Bilemiyorum bu sorunun cevabını ama en azından ben bir Beşiktaşlı olarak yapılanları yakıştıramadım.

Her açıklamasında Beşiktaşlılık Duruşu'ndan bahsedenlerin herhangi bir duruş gösteremedikleri gibi Beşiktaş'a karşı mevcut olan tüm saygınlığı ve sempatiyi giderek azaltmaları ve neredeyse yok etmeleri ise ayrı bir konu.

Not : Resim salsabasketten alınmıştır.

31 Mayıs 2011 Salı

Batman Begins



Yönetmenliğini Christopher Nolan'ın yaptığı, senaryosunu da Bob Kane ve David S. Goyer'ın yazdığı bir süper kahramanın nasıl o hale geldiğini anlatan gerek hikayesi gerek sinematografisi gerekse müzikleri ile oldukça başarılı bir film. Batman olarak Christian Bale'i gördüğümüz bu filmde oyuncu kadrosu da olukça kuvvetli. Michael Caine, Liam Neeson, Ken Watanabe, Gary Oldman, Kate Holmes ve tabii ki Morgan Freeman isimleri zaten kadronun derinliğini belli ediyor.
Süper kahramanlarla ilgili genelde hep atlanan bir dönem vardır. İlk aksiyona giriş ve acemilik dönemi. Bu filmde ise Batman'in acemilik dönemi gözler önüne seriliyor. Hangi aşamalardan geçtiğini nasıl bir ruhsal ve fiziksel gelişim ve değişim gösterdiğini anlatan ve tamamı ile yeni bir Batman serisi başlatan bu film ile Tim Burton'ın çektiği Batman serisinden ayrı ele almak gerekiyor. Tim Burton Batman'i aynen şimdiye kadar olan diğer Batman filmleri gibi orijinal hikayeye pek sadık kalmayıp kendine göre eğip büken hatta filmi adam edebilmek için sağlam kötü adamlara ve birçok ünlüye bel bağlayan filmlerdir. Örneğin orijinal hikayede Joker hiçbir zaman Bruce Wayne'in ailesini öldüren adam olarak lanse edilmemiştir. Bu insan Joe Chill isimli bir sokak serserisidir. Şimdiye kadar ki Batman uyarlamalarından farkı Burton'ın kendine özel bir dünya yaratmış olmasıdır. Bu filmin ise güzel tarafı Batman çizgi romanındaki asıl tema olan "suçlu-kahraman" diyalektiğini yakalayabilmiş olmasıdır.
Batman dünyasında Gotham City'nin yok olması pahasına irdelenen "Kahraman kahraman mıdır?, Suçlu mıknatısı mıdır?" sorusunu yakalamaya başlamıştır bu filmde Nolan. İç çelişkileri kimi zaman karanlık yönleri kimi zaman karamsarlığı, kendini zayıf hissetmesi ve acabaları ile güzel bir hikayeye ile içi dolu bir film sunmuştur. Dolayısı ile film için işte bir süper kahraman filmi sadece vurdu kırdı ve aksiyon filmi olarak ön yargılarla yaklaşmamak gerekiyor. Zaten sırf filmi o beklenti ile de izlerseniz büyük ihtimal hayal kırıklığı ile karşılaşırsınız. Bu filmi diğer Batman filmlerinden ayıran diğer bir önemli özellik te Batman'i "üstün güçleri olan süper kahraman" olarak göstermemesidir. Gerek dövüş becerisi, gerek kıyafeti, gerek Batmobile'i olsun, hepsi mantık süzgecinden geçirilmiş, günümüz dünyasına uyarlanmıştır. Kısacası an itibari ile de IMDB Top 250 listesinde yer alabilmekte zaten yeterli bir fikir verebilir sanırım.

17 Mayıs 2011 Salı

Duygular Aynı, Renkler Farklı, Başınız Sağ Olsun


"Duygular aynı, Renkler farklı, Başınız sağ olsun"

Futbol ortamının iyice kirlendiği şu günlerde olayın sebebi açısından değil de sonucunda yapılan eylem açısından içimizi ısıtan duyarlı bir hareket. Pankartı düşünenlerin, yapanların, tutanların hepsini ellerine ve yüreklerine sağlık.

Ölenlere Allah rahmet eylesin. Yakınlarına ve Fenerbahçe camiasına da başsağlığı ve sabır diliyorum.